Hayatımızın karmaşıklığı gitgide artıyor, karmaşıklık arttıkça ihtiyaçlarımız değişiyor, ihtiyaçlarımız değiştikçe aldığımız üründen ya da hizmetten beklentilerimiz değişiyor. Müşteri olarak yaşadıklarımız bunlar… Bu makalenin odağı: Çevik Dönüşümlerde Zorluklar ve Başarı Etkenleri.
Müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak isteyen şirketler ürünlerini ya da hizmetlerini müşterilerinin davranışlarına bakarak adapte etmeye çalışıyorlar. Eğer bu adaptasyonu sağlayamazlarsa gelecekte kendilerine yer olmadıklarının farkındalar. Bu nedenle son yıllarda birçok şirket Çevik yaklaşımları kullanmaya başladı, birçok şirket de kullanmayı düşünüyor. Geleneksel (öğrenilmiş) yaklaşımlar terk edilirken yeni (öğrenilmemiş) yaklaşımlar kullanılmaya başlanıyor böylece üretilen değer artırılmaya çalışılıyor. Doğru çalışmak, çok çalışmaktan daha değerli olmaya başladı. Yıllar süren projeler yerini birkaç haftada geliştirilebilen işlevselliklere bırakıyor.
Hızla değişen dünyada insanlar şirketlere değil, şirketler insanlara adapte olmak zorunda kalıyor.
Er ya da geç tüm şirketler dönüşümü geçirecek.
Dönüşüm kararını önceden veren ve dönüşümü başarılı şekilde uygulayabilen, organizasyonlarına ve çalışanlarına değişime adapte olmayı öğretebilen şirketlerin hayatta kalma olasılığı artarken dönüşüm kararı vermeyen şirketler küçülmek ya da kapanmak zorunda kalacaklar. Çevik Dönüşüm, bir yerden alabileceğiniz bir ürün değil, yaşayarak öğrenmeniz gerekiyor.
Çevik Dönüşümlerde Zorluklar ve Başarı Etkenleri
Yaşayanlar hangi zorluklarla karşılaşıyor:
– Değişime karşı çalışanların direnci
– Yatırım eksikliği
– Çevik olabilmenin zorluğu
– İş birimlerini ya da müşterileri dönüşüme dâhil etmenin zorlukları
Yaşayanlar hangi başarı etkenleriyle öne çıkıyor:
– Yönetim desteği
– Çevik yaklaşımın seçilmesi ve özelleştirilmesi
– Eğitim ve koçluk
– Zihniyet değişikliği
Makaleyi indirebileceğiniz bağlantı:
Büyük Ölçekli Çevik Dönüşümlerin Zorlukları ve Başarı Etkenleri
Bunlar sadece önsöz için seçtiklerim daha detaylı bilgiyi makaleyi okudukça elde edeceksiniz. 42 organizasyonun Çevik Dönüşümden elde edilen bilgiler özetlenmiş, arkasında büyük bir emek var. Çalışmayı yapan Kim Dikert, Maria Paasivaara ve Casper Lassenius’a emekleri için çok teşekkürler. Beni bu makaleyle tanıştırdığı ve dönüşümlere farklı bir bakış açısı kazanmama yardım ettiği için Uğur Tadık’a çok teşekkürler.
Son söz; değişime adapte olmaya makro açıdan bakalım, Amerika yeni bir ülke olmasına rağmen sanayi devriminden güçlenerek çıktı çünkü geçmişten gelen bilgilerine körü körüne bağlı kalmak yerine sürekli yeniyi deneyen girişimcilere sahipti. İçinde bulunduğumuz yıllarda da bir devrim gerçekleşiyor sadece içinde olduğumuz için göremiyoruz. Bu devrimde de bilgilerine körü körüne bağlı kalmayanlar, yeniyi deneyen girişimciler güçlenerek çıkacaktır. Sizi makaleyle baş başa bırakıyorum.
Büyük Ölçekli Çevik Dönüşümlerin Zorlukları ve Başarı Etkenleri: Sistematik Literatür Taraması yazısına devam et