Etiket arşivi: Enterprise Agility Transformation

Çeviklik ve Scrum Eğitimi

Çeviklik ve Scrum Eğitimi

Bir araya gelişimizin adı eğitimdi. Eğitmenin anlattığı ve katılımcıların dinlediği bir eğitimden çok herkesin katkısının bulunduğu bir sohbet ortamı yaratabildiğimiz için kendimizi tebrik ediyorum. 🙂 Bu kitapçıkta eğitimde konuştuklarımızı hatırlatmaya ve konuşmaya vaktimizin yetmediği konulara değinmeye çalışacağım. Kitapçık konusundaki iyileştirme fikirlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım bu sohbet sizlerde bir ışık yakmıştır ve bu doküman sizlerin başkalarında bir ışık yakması için iyi bir araç olur. Kitapçığın odağı Siperden Çeviklik ve Scrum Eğitimi çünkü öğrendiklerimizin ve öğrettiklerimizin hepsi siperlerde öğrenilmiştir. 🙂

Siperden Çeviklik ve Scrum
Siperden Çeviklik ve Scrum

Çeviklik ve Scrum Eğitimi Kitapçığını bağlantıdan indirebilirsiniz: 

Çeviklik ve Scrum Eğitimi yazısına devam et

Eğlenceli Retrospektif Aktiviteleri İçin Neler Yapılabilir?

Eğlenceli Retrospektif Aktiviteleri İçin Neler Yapılabilir?

Retrospektif toplantıları takımın tecrübelerini gözlemlediği ve bu gözlemlere dayanarak iyileştirme aksiyonlarını belirlediği aktivitelerdir. Eğer bir retrospektif tekniği kullanılmazsa bu aktiviteler zamanla takımlar için sıkıcı bir hale gelebilir. Bu makalede eğlenceli retrospektif aktiviteleri için neler yapılabileceğini konuşacağız.

Yazının bundan sonraki bölümünde retrospektif toplantısına katılan kişilerin tamamından takım diye bahsedeceğim. Eğer Scrum yapıyorsanız retrospektif toplantısına Geliştirme Takımı, Ürün Sahibi ve Scrum Master katılır. Eğer Kanban yapıyorsanız retrospektif toplantısına geliştirmeyi yapan takım ve ilgili paydaşları kimse onlar katılır. Eğer eXtreme Programming yapıyorsanız takım süreçlerini gözlemler ve süreçte çalışmayan şeyleri düzeltir. Yani Çevik yaklaşımların hepsinde retrospektif yapılır. Bu nedenle yazının bundan sonraki bölümünde takım dediğimde hangi yaklaşımı kullanıyorsanız, o yaklaşımda kimlerin retrospektif toplantısına katılması gerekiyorsa o kişileri anlatıyorum demektir. 😉 Eğlenceli Retrospektif Aktiviteleri İçin Neler Yapılabilir? yazısına devam et

Yazılımda Maliyet Belirleme

Yazılımda Maliyet Belirleme

Bu yazı dizisinde “Yazılımda Maliyet Belirleme” konusunu ele alacağım. Geliştirilecek bir işlevselliğin veya bir projenin maliyetinin belirlenmesi (yapılacak işin büyüklüğünü belirleme) işinin nasıl gerçekleştirilebileceğine, iyi pratiklere, maliyet verme işinin maliyetine, tahmin işinin ne kadar gerekli ya da gereksiz olduğuna değineceğiz. Ayrıca geleneksel proje yönetimini kullanan organizasyonlarda karşılaştığım birkaç örneği paylaşacağım.

İşlevselliklerin ya da projelerin maliyeti belirlenirken birkaç yaklaşım dikkatimi çeker:

  1. Üst yönetim bunun için herhangi bir bitiş tarihi belirledi mi? Sanki üst yönetimdeki kişiler bu projeyi geliştirecek! Tarihi bu kişiler belirlerse işi gerçekleştiren kişiler daha hızlı üretme yetkinliğine kavuşacak gibi-evet, evet…pazara çıkış zamanı vb. şeyleri aklınıza getirdiğinizi biliyorum-… Belki tarih belirlenebilir fakat takımdaki kişilerin görüşleri alındıktan sonra gerçekçi bir tahmin yapılarak.
  2. Teknik lider ya da mimar olan kişilerden işin büyüklüğü bilgisi istenir. Araştırılmadan ve tahmin yapabilecek kadar bilgi sahibi olunmadan bu soruya cevaplar dönülür.

Aziz Nesin hikayesi olabileceğini düşündüğüm birkaç örnek

Yazılımda Maliyet Belirleme yazısına devam et

Siperden Yalınlık Kanban ile Büyük Ölçekli Projelerin Yönetimi

Siperden Yalınlık Kanban ile Büyük Ölçekli Projelerin Yönetimi

Çevirenin Önsözü

Kanban ile büyük ölçekli projeler kitabını çevirmemin nedeni Türkçe kaynak sayısının azlığıdır. Henrik Kniberg’in yazdığı kitaplar gerçekten çok değerli çünkü yaşadıklarını yazıyor, çok sade bir dille açıklıyor. Çeviklik ve Yalınlık gibi üzerine düzinelerce kitaplar yazılmış konuları en güzel haliyle birkaç cümle de anlatıyor. Yazar olarak Henrik birçok ünlü yazarda olmayan bir özelliğe sahip: Yazdıklarını net bir şekilde okuyanın zihninde oluşturabilme yeteneği. Bu özellik Henrik’i diğerlerinden birkaç on adım ileri götürüyor.

Çeviriyi yaparken bir ifadenin Türkçe’de karşılığı varsa bunu kullandım. Örneğin Agile yerine Çevik ifadesini kullandım. Eğer ifadenin Türkçe’de tam karşılığı yoksa ya da Türkçe karşılığı isteneni tam olarak ifade edemiyorsa İngilizce sözcüğü kullandım. Örneğin kaynak kodlarının bulunduğu ortam için trunk ifadesini kullandım çünkü trunk ifadesinin Türkçe’de bir karşılığını bulamadım. Eğer bu ifadeler için önerileriniz olursa lütfen bana yazın ve gerekli iyileştirmeleri beraber yapalım.

Kitabı çevirirken yardım eden ve Türk Dili ve Edebiyatı dersini neden sevmediğimi hatırlatan ama dikkatiyle bütün yanlışlarımı düzelten  Ayşenur Yılmaz’a çok teşekkür ederim.

Cihan YILMAZ

Aralık 2016 – İstanbul
site@yilmazcihan.com
http://yilmazcihan.com

Siperden Yalınlık Kanban ile Büyük Ölçekli Projelerin Yönetimi
Siperden Yalınlık Kanban ile Büyük Ölçekli Projelerin Yönetimi

Kitabı indirebileceğiniz bağlantı:

Siperden Yalınlık Kanban ile Büyük Ölçekli Projelerin Yönetimi yazısına devam et

Kanban ve Scrum, İkisinin de En İyisini Yapmak

Kanban ve Scrum, İkisinin de En İyisini Yapmak

Kitabı çevirmemin iki nedeni var. Birinci neden Çeviklik ve Yalınlık konularında Türkçe kaynak eksikliğidir. İkinciyse Çevik Bildiri’de çoğu zaman dikkat edilmeyen, önemsenmeyen bir cümle, Çevik Bildiri’nin ilk cümlesidir. “Daha iyi yazılım geliştirme yollarını, uygulayarak ve başkalarının da uygulamasına yardım ederek, bu yolları ortaya çıkarmak…” Kanban ve Scrum öğrenildikçe daha fazla kullanılacaktır.

Kitaplarını okuduğum, konuşmalarını dinlediğim, seminerlerine katıldığım, videolarını izlediğim, Çeviklik ve Yalınlık topluluğuna inanılmaz katkıları bulunan insanlar var. Çeviklik’i ve Yalınlık’ı öğrenmemi sağladılar. Umarım bu kitapla birilerinin öğrenmelerine yardımcı olabilirim.

Çeviklikle tanışmam kaos halini alan işlerimizi düzene sokmak için neler yapabileceğimi düşünmekle başladı. Bir müşteri telefon ediyordu ve onun işlerini yapmaya başlıyorduk. Bir müşterinin talebini geliştirmeye çalışırken akışa* ulaşabildiğim çok az oluyordu. Bir şeyler geliştirmeye çalışırken daha büyük bir müşteriden baskı geliyorsa her şeyi bırakıp yangını söndürmeye çalışıyordum. On dakika içinde üç-dört farklı müşterinin projeleri arasında gidip geldiğim çok oldu. En sonunda hangisinin sesi en yüksek çıkıyorsa onunla ilgileniyordum. Bir düzen yoktu.

Dünya üzerinde bu sorunu yaşayan tek şirket olmadığımızı biliyordum. Araştırmaya başladığımda Çeviklik ve Scrum’la tanıştım. Çeviklik’in özü olan deneycilik felsefesiyle onbir yaşındayken kuzenimin verdiği felsefe kitapçığında tanışmıştım ve sevmiştim. Buna rağmen iş hayatımda uzun süre determinizmi savundum. Her şeyi önceden bilip planlayabileceğimi ve planı oluşturduktan sonra herhangi bir engelle karşılaşmayacağımı savunuyordum. Yazılım geliştiricinin müşteriyle iletişim halinde olmaması bunun yerine arada birilerinin olması ve yazılım geliştiricinin sadece kod yazması gerektiğini düşünüyordum. Belki o zaman müşterilerle fazla muhatap olmak işimden zevk almamı engellediği için böyle düşünüyordum.

Çeviklik’i anladıkça bir plan oluşturup sadece planı takip ederek başarılı olamayacağımı anladım ve müşteriyle her zaman iletişim halinde olmam gerektiğine karar verdim.

Kitapta göreceğiniz gibi Agile yerine Çevik sözcüğünü, Agility yerine Çeviklik sözcüğünü kullandım. Eğer Türkçe’de Scrum’ı ifade etmemizi sağlayacak bir sözcük olsaydı onu kullanırdım. Scrum, Rugby’de oyuncuların kafa kafaya verdikleri toplanma hareketidir. Türkçe’de bunu karşılayan bir ifade yok. Bu nedenle Scrum dedim. Kanban, Japonca görsel kart anlamına geliyor. Yine Türkçe’de bu şekilde ifade etmek anlamlı gelmiyor. Hâlbuki Çevik, Çeviklik İngilizce Agile’den çok daha güzel, okuyanın zihninde ışık yakıyor. Bu nedenle Türkçe’de anlamlı bir karşılığı olan bütün ifadeleri Türkçe karşılıklarıyla yazdım. Türkçe’ye çeviremediğim özel ifadeler için sizin aklınıza gelen bir şeyler olursa lütfen paylaşın.

Teşekkür

Yaptığım çevirilerde kullandığım Türkçe sözcükleri seçerken aslında ne kadar önemli bir iş yaptığımı hatırlatan ve yardımcı olan arkadaşım Mehmet Bozok’a teşekkür ederim. Kitap bittikten sonra ilk okuyan ve çeviriyle ilgili “anlamak için sadece bir defa okuyorum” gibi olumlu yorumlar yapan Âdem Topal’a çok teşekkür ederim. İngilizce waste ifadesinin yerine israf sözcüğünü kullanabilirdim, çok uzun sürede kullandım. Alper Tonga’nın Kanban; Evrimsel Değişim – S01E01 yazısını okuduktan israf sözcüğünün yerine çöp sözcüğünü kullanmaya başladım. Alper’in çöp sözcüğünü kullanmasının nedeni çöpün somut olarak bir varlık ifade etmesidir. Çöp, kötü kokusu, çirkin görüntüsü olan ve kurtulmamız gereken herşey olabilir. Bu tanımın yanında israf sözcüğü kulağa çok soyut geliyor. Bu soyut anlam aksiyon almamız için uyarıcı bir nitelik taşımıyor. Çöp ifadesini topluluğa kazandırdığı için Alper Tonga’ya teşekkür ederim.

Kitabı çevirirken yardım eden ve Türk Dili ve Edebiyatı dersini neden sevmediğimi hatırlatan ama sonsuz dikkatiyle bütün yanlışlarımı düzelten biricik kardeşim Ayşenur’a çok teşekkür ederim.

Bu kadarcık küçük bir kitapta bu kadar çok bilgi vermelerine rağmen okuyucuyu sıkmayan bir kitap yazdıkları için Henrik Kniberg ve Mattias Skarin, çok teşekkür ederim.

*Belki bütün işlerde akış vardır ama yazılım dünyasında çok daha önemlidir çünkü aklınızda binlerce şeyi tutmanız ve çok kısa zamanda hatırlamanız gerekir. Akış, sizi üst benliğe ulaştırabilir. Eğer yazılım geliştirici değilseniz şuan söylediklerim anlamsız geliyor olabilir, bir yazılım geliştiriciye sorun! ☺O, ne dediğimi biliyor.

Cihan Yılmaz

Ekim 2016 – İstanbul

site@yilmazcihan.com

Kanban ve Scrum, İkisinin de En İyisini Yapmak yazısına devam et