Waterfallda Karşımıza Çıkan Problemler
Bu yazımda son 40 yıldır yazılım geliştiren herkesin en az bir defa karşısına çıkan Waterfall’dan bahsedeceğim. İster küçük bir yazılım evinde ürün geliştiriyor olun ister kurumsal bir organizasyonda görev alın Waterfall size dokunmuştur. İster bir veri ambarı projesi yapın, ister bir B2B projesi geliştirin herkesin desteklediği ama bilgisinin olmadığı ve üzerine düşünmediği bir konudur, geleneksel yazılım geliştirme süreci.
40 yıldır bu yaklaşımla proje geliştiren kişilerin bu yaklaşımı savunmasını anlıyorum, anlayamadığım konu çalışmaya sadece birkaç yıl önce başlamış kişilerin adeta fanatik bir şekilde bu yaklaşımı savunmalarıdır. İlk önce analizi bitirmeliyiz analiz bittikten sonra geliştirmeye başlanabilir geliştirmeyi bitirdikten sonrada testçi arkadaşlar test etmeye başlayacak diye seslerini yükseltmelerini şaşkınlık içinde izlediğim çok olmuştur. Bu sahneleri izleyince Uğur MUMCU’nun şu sözü gelir aklıma “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz!”. Gerçekten bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bu arkadaşların fanatik yapısı neden kaynaklanmaktadır. İnsanoğlu neden öğrendiği ilk şeyin hep doğru olduğunu düşünür? İlk öğrendiğini benimser ve sahiplenir? Çünkü ego -psikoloji biliminde kullanılan anlamıyla- değişimin kötü olduğunu düşünür ve insan içgüdüsel olarak kendini koruması gerektiğini varsayar. Bu içgüdüsel yaklaşım bir savunma mekanizmasını tetikler ve değişime karşı yumruklar sıkılır.
Konuyu daha fazla ilginçleştirmeden ve dağıtmadan Waterfall ile geliştirilen ürünlerin geliştirme sürecinde karşıma çıkan problemleri anlatacağım. Sizinde karşınıza çıkan gözlemlediğiniz, yaşadığınız ve ilginç olduğunu düşündüğünüz problemleri duymayı çok isterim. Waterfallda Karşımıza Çıkan Problemler yazısına devam et