“Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol…”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Scrum’ı, geleneksel proje yönetiminden farklı kılan ilk özellik Takım üyelerine görev atanması yerine Takım üyelerinin sorumluluk almalarıdır. Sorumluluk almak, söz vermektir.
Waterfall ile geliştirilen projelerde, geliştirici, takım lideri, müşteri hatta proje yöneticisi sorumluluklarından kaçabilir çünkü bilinmeyen riskler ve gözle görülmeyen engeller çoktur. Risklerin ve engellerin çok olduğu yerde mantıklı insanlar söz vermezler. Büyük ihtimalle tutamayacakları bir sözü vermemek doğru bir hareket iken Waterfall ile geliştirilen projelerde proje bitiş tarihi geçtikten sonra projede görev alan herkes söz vermeye başlar. Geliştirici takım liderine, takım lideri proje yöneticisine, proje yöneticisi proje sahibine ya da müşteriye sıraya sözler vermektedirler. Bu sözler pekte mantıklı insanların verdikleri sözler değil daha çok stres içinde bulunan ve sorumluluklarını yerine getirmemiş kişilerin acınası çabalarıdır. Scrum Takımı Üyelerinin Sözleri yazısına devam et
Birds flying high
You know how I feel
Sun in the sky
You know how I feel
Breeze driftin’ on by
You know how I feel
It’s a new dawn
It’s a new day
It’s a new life
For me
And I’m feeling good
I’m feeling good Feeling Good yazısına devam et
Robin Williams Anısına
I dont have very much time these days, so I ll make it quick, like my life. You know, as we come to the end of this phase of our life, we find ourselves trying to remember the good times and trying to forget the bad times. And we find ourselves thinking about the future, you start to worry, thinking, ?What am I going to do? Where am I going to be in 10 years? But I say to you, hey, look at me.
19 Mayıs, Bugün “Atatürk’ü Anma” değil, “Atatürk’ü Anlama Günü” olmalı.
İstanbul’da “küçük olsun benim olsun” deyip saltanat sürmek varken niçin Samsun’a çıktığını…
Üniformasını niçin çıkarıp, bağımsızlık mücadelesini Milletin rütbesiz bir ferdi olarak başlattığını…
Niçin oturduğu yerden laf üretmek yerine Anadolu’da yanan çoban ateşlerini birleştirmek için yollara düştüğünü…
Niçin bozkırın ortasında Milletin Meclisini açtığını, her kararın Mecliste tartışarak alındığını…
O Mecliste lider sultasının, tek adamlığın asla olmadığını…
Geldikleri gibi giderler cümlesinin arkasındaki azmi ve Ankara’ya dayanmış düşmana Duatepe’den bakıp bir an bile yılgınlığa nasıl düşmediğini… 19 Mayıs, Bugün “Atatürk’ü Anma” değil, “Atatürk’ü Anlama Günü” olmalı. yazısına devam et