Çevik Dönüşüm Nedir? Nasıl yapılır?

Jurgen Apello, dönüşüm ve benimseme arasındaki farkı şu örnekle anlatır: “İyi bir kahvenin nasıl yapılacağını öğrenmek benimseme, barista olmak ise bir dönüşümdür.” Hadi bu bağlamda Çevik Dönüşüm Nedir konusunu konuşalım.

Çevik Dönüşüm, müşteriye doğru ürünü ulaştırmak(2) için bireylerin ve etkileşimlerin(1) ön planda tutulduğu, müşteri ile işbirliği içinde(3) değişime hızlıca cevap(4) verebilecek duruma ulaşmak için çalışmaktır. Dönüşüm, Çevik Kültüre doğru evrilmek için yapılır. Kültür, bir topluluğun yaptıklarıdır. En yalın haliyle kültür bir topluluktaki bireyin yaptığıdır. Bireyin yaptıkları ise anlayışıyla – düşüncesiyle, davranışıyla – ilintilidir. Arabesk müzik seven biri klasik müzik dinleyemez. Çünkü onun anlayışında, düşüncesinde değerli olan şey arabesk müziktir ve duyguları arabesk müzikten beslenir, kişi bundan zevk almaktadır. Çevik Dönüşüm, takım, organizasyon seviyesinde kültürdeki değişimken birey seviyesinde davranış ve duygu değişikliğidir.

Çevik Dönüşümler incelendiğinde organizasyon kültürünün değişim önündeki en büyük engel olduğu görülür.(5) Bunları birleştirdiğimizde, Çevik Dönüşüm önündeki en büyük engel bireylerin düşüncelerindeki ve duygularındaki değişimin gerçekleştirilememesi olarak görülür. Dönüşümü gerçekleştirebilmek için yapılması gerekense insanların düşünme şekillerine hitap etmek, klasik müziğin tüm güzelliklerini anlayabilmelerine ve artık ondan zevk almaya başlamalarına yardım etmektir.

Özetle, Çevik Dönüşüm, bir grup ya da organizasyon bazında değil birey bazında gerçekleştirilmelidir. Böyle olmadığı sürece kültür değiştirilemez.

Barista mı, İyi Kahve Yapan Biri mi?

İş yapış şeklinde, süreçlerde değişiklik yaparak, Çevik Pratikleri -Sürekli Entegrasyon, Sürekli Teslim, TDD, Refactoring- kullanarak Çevik olunmaz. Çevik Pratikleri kullanmak ve bu pratiklerden fayda elde etmek Çevikliğin benimsenmesidir. Bu sizi barista yapmaz sadece iyi kahve yapan biri olursunuz.

Çevik Pratikler, Çevik Dönüşümün alt parçalarıdır fakat merkezi değildir. Örneğin, bir organizasyon bütün çalışanlarının Scrum eğitimi almasını sağlayabilir. Çalışanlar işlerini iki ay boyunca ihtiyaçları toplama, üç ay boyunca analiz, üç ay boyunca geliştirme, iki ay boyunca test, iki ay boyunca entegrasyon çalışmaları sürecini izlemek yerine bu adımları iki haftalık kısa döngülere bölebilir. Bu iki haftalık döngülerde müşteriden geri bildirim alınmıyorsa, bir yıllık uzun bir proje yirmialtı küçük parçaya ayrılmışsa ve işler böyle teslim ediliyorsa Çevik değilsiniz demektir.

Çevikliğin ve Çevik Dönüşüm’ün merkezinde İNSAN vardır!

Daha sonra iletişim, insanlar arası etkileşim gelir. Bir sonraki katmanda değişime cevap vermek ve çalışan ürün bulunur. Scrum, eXtreme Programming, Kanban gibi iş yapış şekilleri, Sürekli Entegrasyon, Sürekli Teslim, TDD, Refactoring, Pair Programming(Eşli Programlama) gibi Çevik Pratikler ise bütün bu katmanlardan sonra gelmektedir. Çeviklik kültürü Kaizen felsefesiyle birleştirilir ve iyiye doğru dönüşüm süresiz olarak devam eder.

Evet, doğru okudunuz, süresiz olarak devam eder. Çevik Dönüşüm, genelde bir ürün olarak satılmaktadır. Çevikliğin ne olduğunu bilmeyen ve araştırmayan firma yetkilileri ya da sahipleri bu kültür değişiminden bihaberdar şekilde sadece iş yapış şekillerini değiştirirler. Nadir olarak Çevik Pratikleri uygularlar fakat Çevik olduklarını iddia ederler. Aynı şekilde danışmanlık veren firmalarda biz A firmasında Çevik Dönüşümü gerçekleştirdik şeklinde reklam yapmaktadırlar. Araştırmayan, bilgi sahibi olmayan memleketim insanıysa Çevikliğin ve Çevik Dönüşümün bir proje -gelip geçici, sonu olan, birgün bitecek olan- olduğunu düşünür.

Çeviklik bir durum halidir. Dönüşüm bir durum halinden başka bir durum haline geçmektir. Çevik Dönüşüm sürekli daha iyiye doğru değişmek demektir.

Bu makalede sizlere Çevik Dönüşümün ne olduğunu anlatmaya çalıştım. Gelecek yazılarımda nasıl gerçekleştirilebileceğine, izlenmesi gereken yolları ve dünyadaki uygulamalarını anlatacağım. Aklınıza takılan her konuda bana yazabilirsiniz. Umarım faydalı olmuştur.

 
(2) Çevik Yazılım Geliştirme Bildiri’sinin ikinci değerine vurgu yapılır. İkinci değer çalışan yazılımın teslim edilmesidir.

(3) Çevik Yazılım Geliştirme Bildiri’sinin üçüncü değerine vurgu yapılır. Müşteri ile iş birliğine onunla sözleşme pazarlığı yapmaktan daha fazla değer verilmesidir.

(4) Çevik Yazılım Geliştirme Bildiri’sinin dördüncü değerine vurgu yapılır. Değişime karşılık vermeye planı takip etmekten daha fazla değer verilmesidir.

(5) VersionOne’ın her yıl gerçekleştirdiği çalışmalar incelendiğinde Çevik Dönüşümlerin önündeki en büyük engel organizasyon kültürü olduğu görülür.

Resim: https://cdn-images-1.medium.com/max/640/0*xtsKrE8DM8GA0kS1.jpg