Çok Görevlilik Nedir? Görev Değiştirme ve İçerik Değişikliği Nedir?
Bu yazıda Çok Görevlilik Nedir, Görev Değiştirme ve İçerik Değişikliği Nedir anlatmaya çalışacağım. Çok Görevlilik, Görev Değiştirme ve İçerik Değişikliği üç terim sıkça birbirinin yerine kullanılmaktadır. Anlatılmak istenen aynı ya da benzer konularda olsa birbirinin yerine kullanılan bu terimleri anlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Umarım yazının sonunda hem bu kavramları net bir şekilde anlatmış olacağım hem de verimi düşüren bu durumların farkına varıp bireysel gelişim için aksiyon alabiliriz.
Çok Görevlilik Nedir?
Çok Görevlilik aynı anda birden fazla işin yapılmasıdır. Yani e-posta yazarken telefonla konuşmak ve aynı zamanda kod yazmaktır. Çok Görevlilik birden fazla projeye atanmak ve atanan projeler üzerinde aynı anda çalışmaktır. Bilgi çalışanları olarak hepimiz bu duruma aşinayızdır. Birçok projeyi aynı anda idare ettiğimiz olmuştur. Proje Yöneticilerine, Takım Liderlerine, Kaynak Yöneticilerine ya da Müdürlere şu anda başka bir proje üzerinde çalıştığımızı çok defa anlatmışızdır. Fakat onların cevabı da “A arkadaş şu an 4 projede birden çalışıyor B arkadaş 5 projeye bakıyor. Sen sadece 1 projede çalışıyorsun bu nedenle bu projeye seni atadık!” olmuştur.
Çok Görevliliği En İyi Anlatan Resim
Çok Görevliliği en iyi anlatan resim sanırım minibüs kullanırken sol elinde çayı ve direksiyon olan, sağ elinde müşteriye para üstünü verirken sağ omzu ile başı arasında telefonunu sıkıştıran ve aynı zamanda ağzında sigara bulunan şoförün resmidir. Tabi bu arada ağzında sigara varken telefonla konuşmayı becerebilecek yetenektedir. Keşke hepimiz bu kadar zeki olsak ve Çok Görevliliği layıkıyla yerine getirebilsek. Peki, gerçekte Çok Görevlilik diye bir şey var mı? American Psychological Association’da belirtildiğine göre insan beyni aynı anda iki işi yapmaya elverişli değil. Tıpkı bilgisayar işlemcilerinin yapmaya elverişli olmadığı gibi…insan beynide görevler arasında hızlıca sıra değişikliği yapıyor.[1] Unutmayalım ki bilgisayarlar bile çok işlemcili olduktan sonra aynı anda birkaç işi yapmaya başladı. Aslında bir bilgisayarda bulunan dört işlemci birbirinden bağımsız olarak dört farklı işi koşturuyor.
Aklınıza şu soruların geldiğini hissediyorum. ☺ Bir müzisyen hem enstrumanını çalıp hem de nota kağıdını nasıl okuyor? Yürürken nasıl telefonla konuşabiliyoruz? Buna göre aynı anda sadece bir iş yapabilmemiz gerekmez mi?
Çok Görevliliği Gerçekleştirebilmek İçin
Çok Görevliliği gerçekleştirebilmek için iki şartın sağlanması gerekiyor.[2] Birincisi yapılan görevlerden en azından birinin çok iyi öğrenilmiş olması yani beyin bu görevi yerine getirirken odaklanmıyor ve her zaman yaptığından farklı bir şey yapmıyor. İkincisi gerçekleştirilen görevlerin farklı beyin aktiviteleri aracılığıyla yapılıyor olmasıdır. Bu nedenle enstrümanını çalan müzisyen nota kağıtlarını okuyabiliyor. Enstrumanını kullanmayı ve çocuk yaşlardan beri okumayı çok iyi öğrendiği için iki görevi aynı anda yerine getirebiliyor. Benzer şekilde sanırım hepimiz yürümeyi iki yaşından beri biliyoruzdur ve hepimiz 2000’li yıllarla cep telefonu kullanmaya başladık. Bu iki görevide çok iyi öğrendiğimiz için aynı anda ikisini yapabiliyoruz. Çok iyi öğrenmediği iki işi aynı anda yapan kişi sadece bunları yaptığı sanrısını yaşıyor. Gerçekte olansa beynimiz bizim için görev değişikliğini yapıyor ve biz bunun farkında olmuyoruz.
Görev Değiştirme Nedir?
Çok Görevliliğin mümkün olmadığını savunan uzmanlar yukarıda bahsettiğim beynin sıkça yaptığı görevler arasındaki değişimden esinlenerek Görev Değiştirme deyimini bulmuşlardır. Bu bağlamda Çok Görevlilik ve Görev Değiştirme aynı şeyi anlatmaktadır.[3]
İçerik Değişikliği Nedir?
İçerik Değişikliği(Context Switch) bilgisayar ile uğraşanların yakından bildiği bir terimdir. Merkezi İşlem Birimi’nin –CPU’nun- bir işlemden başka bir işleme geçmesidir. Burada kullanılan anlamıysa birden fazla projede çalışan kişinin gün içinde birçok kez bu projeler arasında değişiklik yapmasıdır. Ben bir yazılım geliştiriciyim ve yazılım geliştirirken birçok şeyi aklımda tutmam gerekir. O karanlık dönemlerde işimi yaparken kendimi gözlemlediğimde şöyle birşey gördüm. İnsan beyni bir bilgisayar gibi çalışıyor. Beynimin bir bölümü kısa süreli hafızam bilgisayardaki RAM görevi görüyor, bir bölümü uzun süreli hafıza, sabit disk görevi görüyor, bir bölümü işlemleri yapıyor ve CPU görevi görüyor.
Projeye odaklandığımda yani yazılım geliştirirken akışı yakaladığımda RAM’i doldurmuş oluyorum ve sabit diske gidip herhangi bir şey aramadan işlemcinin işleyeceği bütün veriyi RAM’den çok kısa sürede getirebiliyorum. Fakat bir telefon görüşmesi yaptığımda beynimdeki RAM’de tuttuğum bilgi yavaş yavaş zamanla boşalmaya başlıyor. Telefon görüşmesi ne kadar uzun sürerse beynimde bulunan RAM’deki bilgi eksikliği o kadar artıyor. Daha kötüsüyse Takım Lideri’nin ya da Proje Yöneticisi’nin yanıma gelip emredici bir şekilde yaptığım işi bırakmamı ve başka bir projede çok acil olan bir sorunu çözmem gerektiğini söylemesidir. O zaman sadece beynimde bulunan RAM’deki bilgiyi kaybetme riskiyle değil RAM’i boşaltıp bambaşka bilgilerle doldurmam gerekiyor.
Görev Yöneticisi
Bunu yapmaksa Windows’ta Görev Yöneticisi’ni ya da MAC’te Aktivite Gözlemcisi’ni açıp işlemi sonlandırmak kadar kolay değil. Gelen ikinci işle ilgili uzun süreli hafızanızda bulunan bilgi az ise bu çok daha fazla zaman alıyor. Büyük bir projenin derin bir noktasındayken bir başka büyük projeyle ilgilenmeye başlamak benim 20-25 dakikamı alıyor. Bunu günde iki, üç defa yaparsam bir yıl içinde ne kadar zaman kaybı yaşadığımı düşünebiliyor musunuz? Bir yıl içinde yaklaşık olarak 250 iş günü bulunuyor. Her gün böyle 1 saat kaybettiğimi düşünürseniz yılda 250 saat yapar. Yani bir yılda 10 günden fazla bir süre ediyor. Bu sayıyı birde çalışan sayınızla çarptığınızdaysa israfın boyutu daha da artıyor.
Çok Görevliliğin Zararları
Çok Görevlilik kısa süreli hafızaya zarar verir. Sadece Çok Görevliliğin kullanıldığı konular üzerinde değil, Çok Görevlilikten etkilenen beynin belirli bölümlerine zarar verir. Buda tüm hayatımızı etkilemesi anlamına gelmektedir. Çok Görevlilik stres yaratır. Stres beynin daha ilkel bölümlerini etkiler. Bu bölümler bireysel güvenliğimizle ilgilidir. Bireysel güvenliğimizle ilgili bölümler fazla çalıştığı için daha yeni parçalarından, daha üst seviye düşüncelerle ilgili çalışan bölümlerin çalışmamasına ya da daha az çalışmasına neden olur.[4]
Çok Görevlilik yaparken hata yapmaya daha eğilimliyizdir. Buda yaptığımız işin kalitesini düşürür. Dolaylı olarak bu gerçekleştirilen proje ek maliyet olarak yansır.[5]
Prefrontal korteks (alın korteksi), karmaşık ve karar verme işlemlerinde beynin en çok kullanılan ve en fazla enerji tüketen bölümüdür. Çok Görevlilikten kaynaklı ek yük bilişsel yeteneğin çok hızlıca tüketilmesine neden olur ve daha sık olarak iyileşme zamanına ihtiyaç duyar.[6]
Bütün bunlardan benim çıkarabildiğim sonuç: Bir organizasyon daha fazla iş bitirebileceğini düşünüp –bu bir sanrı- çalışanlarını Çok Görevlilik için zorlarsa elde edeceği şey verimli bir şekilde çalışan kişiler değil stresten bunalmış, verimliliği, yaşama zevki kalmamış, sabahları akşam olsa da eve gitsek diyen çalışanlara sahip ve yavaş yavaş çökmeye başlamış bir organizasyondur.
Kaynaklar
[1] http://www.apa.org/research/action/multitask.aspx
[2] https://www.psychologytoday.com/blog/the-power-prime/201103/technology-myth-multitasking
[3] https://www.psychologytoday.com/blog/brain-wise/201209/the-true-cost-multi-tasking
[4] http://www.strategy-business.com/media/file/Neuroscience_of_Leadershp-webinar.pdf
[5] https://www.psychologytoday.com/blog/brain-sense/200908/the-madness-multitasking
[6] “Your Brain At Work”, David Rock