Çevik Yazılım Geliştirmede Adapte Olabilirlik
Bu makalede Çevik Yazılım Geliştirmede adapte olabilirlik konusunu anlatmaya çalışacağım. Yine Çevik Yazılım Geliştirme Bildirisi’ndeki değerleri göz önünde bulunduralım. Çalışan yazılıma detaylı dokümantasyondan daha fazla değer verilir. Çevik Bildiri’deki ilkelerdeyse geliştirme sürecinin geç aşamalarında bile değişim hoş karşılanır denir. Her döngü sonunda çalışan yazılım teslim edilir. Çalışan yazılıma yeni özelliklerin adapte edilebilmesi kolaydır.
Geleneksel yaklaşımda ise esneklik analiz aşaması başladığı anda düşer. Değişimi hoş karşılamaz. Geriye dönük yapılmak istenen herşeye karşı çıkılır ve tekrar edilen iş olarak görülür. Halbuki ürün müşterinin istediği yönde evrilebilmelidir. Geleneksel proje yönetiminde bu evrilmeyi gerçekleştirebilmek neredeyse imkansızdır. Yeni bir ürün geliştirmeye başladığınızı düşünün, başlangıç aşamasında tam bir ürün elde etmek istediğinizi düşünüp bir yılda geliştirilebilecek bir ürün için dört aylık analiz çalışması gerçekleştirdiniz. Dördüncü ayın sonunda ise müşterilerinizin beklentisi değişti ve başka özelliklere yöneldiler. Ürününüze yeni özellikler eklemeniz ve müşterinin beklentisi yönünde evrilmeniz gerekiyor fakat siz çoktan ürünün bir yılını planlamıştınız. Yapılan bütün analiz çalışmaları boşa gider. Bu israf demektir. Sokağa atılan para demektir. Bütçenizi değer üretmeden tüketmeniz demektir.
Ürünün evrilmesi neredeyse imkansızdır dedim. Bu nedenle istenen yeni özellikleri karşılayabilmek için yeni bir proje açılır. Çöp son derece büyüktür. Bunun yerine pazarın yöneldiği taraf izlenir, müşteri dinlenirse ürün evrilebilir. Bunu başarabilmek için uzun vadeli planlar değil, kısa vadeli planlamalar yapılmalıdır.